Blog

Blog

Antrenoryum Çünkü Sporu Seviyorum
01 Ağustos 2022

Tarihsel Temelleri Açısından Spor


Sporun tarihsel temellerine baktığımızda ilk sporların savunma ve saldırma kökenli olduklarını görürüz. Çünkü spor insanın doğayla giriştiği ölüm kalım savaşının barışçıl bir benzetimidir. İnsanların birbirleriyle rekabetinin ve güç gösterisinin oyuna dökülmüş halidir. Tarımla birlikte yerleşik hayata geçilmeden önce insanlar avcılık ve toplayıcılıkla hayatlarını sürdürürlerdi.

İşte bu nedenledir ki hayatta kalma adına gereken avcılığın geliştirdiği ok atma gibi ve insanların birbiriyle mücadelesini temsil eden güreş gibi sportif faaliyetler tarihin ilk devletlerinde ön plana çıkmıştı. İnsanlar göç etmeye başladıkça taşıma ve ulaştırma kökenli olan ata binme, kürek ve yelken gibi sporlar gelişti.

Mısır ve Sümer gibi büyük devletlerde ise spor insanları savaşa hazırlamak adına kullanıldı. Spor onlar için askerlerinin bedenlerini, hareket kabiliyetlerini geliştirip düşmanlarına karşı üstün gelmenin bir aracıydı. Orta çağ ise birçok alanda olduğu gibi spor için de karanlık bir dönemdi. Çünkü şeytanın bir işi olarak görülen spor insanın bedenine işkence etmesinden başka bir şey değildi. Fransız Devrimi'nden sonraki dönemde ise spor gelişen milliyetçilik duygusunun etkisiyle bireysellikten ziyade ulusal bir olgu haline gelmiş ve ulus onurunun yüceltilmesi, ulus bütünlüğünün sağlanması gibi kavramlarla paralel tutulmuştur.

İlk dönemlerde takım sporları yoktu. Spor bugünkü gibi büyük bir endüstri haline gelmemişti. Çünkü insanlar kendilerine yetecek kadar üretirdi. Üretim fazlası ve dolayısıyla boş zaman kavramı diye bir şey söz konusu değildi. Üretim fazlası söz konusu olmadığı için insanlar arasında sınıfsal farklılıklar yoktu. Sermaye sahibi insanlar emekçilere işlerini gördürüp boş zamanlarında kendi istediklerini yapamazlardı.

İnsanlık tarihinin ilk örgütlü spor karşılaşmaları sayılan Antik Olimpiyat Oyunları da bu nedenle Yunan şehir devletlerinde başladı. Çünkü o dönemde bu oyunlara katılanları incelediğimizde, bu kişilerin köle sahibi olan özgür yurttaşlar olduğunu görmekteyiz.

Sanayi devriminden sonra üretim fazlası iyice arttı ve ekonominin gelişmesiyle birlikte spor da gelişti. Spor bireysel bir olgu olmaktan çıkıp kitlelerin ilgisini çekti. İnsanlar spora büyük paralar yatırmaya başladı. Spor günümüzde dev bir endüstri haline geldi ve kapitalist düzenin bir parçası oldu.

Günümüzde sporu incelediğimizde, bir zamanlar sadece oyun oynama ve eğlenme dürtüsüyle yapılan faaliyetlerden, sporu icra edenlerin gününün bütün saatlerini profesyonelce planladığı çok karmaşık, birçok disiplinin iç içe geçtiği bir bilim haline geldiğini görürüz. Spor bir zamanlar, fakirlerin oynayıp zenginlerin izlediği bir olguyken, bugün spor zenginlerin oynadığı ve fakirlerin izlediği kitlelerin afyonu olan bir surete kavuştu.

MUHAMMED YUSUF AYDIN

KAYNAKÇA

1. Fişek, Kurthan. (1985). 100 Soruda Türkiye Spor Tarihi. İstanbul: Gerçek Yayınevi.
Tarihsel Temelleri Açısından Spor