01 Mayıs 2023
Kafeinin Vücudumuza Etkileri
Kafein psikoaktif bir ilaçtır, yani
beyni doğrudan etkiler. Özellikle kafein, sinir sistemi ve beynin aktivitesini artırdığı (veya uyardığı) için bir uyarıcı olarak sınıflandırılır. Bu, çoğumuzun kafeinle ilişkilendirdiği uyanıklık veya uyanıklık duygularını açıklar.
Bu etkilerden en çok çalışılan ve en iyi bilineni, kafeinin adenozin adı verilen bir molekülü
geçici olarak bloke etme yeteneğidir. Egzersiz yaptıkça, düşündükçe ve günlük hayatımıza devam ettikçe, adenozin seviyesi beyinde yavaşça birikerek reseptör bölgelerine bağlanır. Bu bölgelere ne kadar çok adenozin bağlanırsa, kendimizi o kadar yorgun ve uykulu hissederiz ve ilginç bir şekilde acıya karşı o kadar duyarlı oluruz. Kafein bu hikayeye nerede dahil oluyor? Kafein adenozine çok benzer bir yapıya sahiptir, yani bu reseptör bölgelerine bağlanabilir ve adenozini bloke edebilir.
Daha az adenozin = daha az zihinsel yorgunluk ve daha az ağrı. Kulağa umut verici geliyor, değil mi?
İkinci etki doğrudan kasın kendisindedir. Bir kas kasılmasının gerçekleşmesi için
kas lifinde hareket edecek kalsiyuma ihtiyacımız vardır. Kafein bu hareketin daha hızlı gerçekleşmesini sağlayabilir, bu nedenle teorik olarak herhangi bir kasılmanın gücünü artırmaya yardımcı olacaktır. Bu özel etkiye ilişkin araştırmalar güçlüdür, ancak deneyler çoğunlukla Petri kaplarında ekstrakte edilmiş kas lifleri kullanılarak yapılmıştır. Bu yöntemin kullanılması, gerçek hayatta insanlar tarafından normal olarak tüketilenden çok daha güçlü bir kafein dozunun kullanılmasına olanak tanır. Bu amaçla, bu etkinin pratikte gerçekten yararlı olup olmadığını söyleyebilmemiz için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.
Yağ yakımı, kafeinin varsayılan üçüncü etkisidir. Kafeinin kendisi trigliseritlerin (depolanmış yağ) parçalanmasını ve yakıt olarak kullanılabilecek serbest yağ asitlerine salınmasını teşvik edebilir. Vücut yakıt olarak daha fazla yağ kullanabilirse, daha az glikojen (kaslarda depolanan karbonhidrat formu) kullanır, bu da egzersiz seansı sırasında daha sonra daha fazla karbonhidrat alabileceğimiz ve yorgunluğun başlamasını geciktirebileceğimiz anlamına gelir. Kafein ayrıca katekolaminler olarak bilinen ve adrenalin içeren bir grup hormonun üretimini de artırır. Bu hormonlar trigliseritleri de parçalayarak yakıt olarak kullanılabilecek daha fazla serbest yağ asidine yol açabilir. Kafeinin yağ yakımını kayda değer ölçüde artırıp artırmadığına dair araştırmalar çelişkilidir ve
performansı artırıp artırmayacağı konusunda daha da çelişkilidir. Bu durum kişiye özgü gibi görünmektedir ve genetiğe bağlı olabilir. Bununla birlikte, bazı insanlar için bir fayda olsa bile, herhangi bir yağ yakıcı etkinin çok küçük olma olasılığı vardır.